Bölüm 12:Tekken vs biz
Bu akşam iş çıkışında, uzun zamandır beklenen o dost buluşmalarından birine gittik. Erhan, Özkan ve ben, Kadir’in davetine motorlarımızla icabet ettik. Motor demişken, İstanbul sokaklarının akşam vakti serinliği, rüzgarın yüzümüze vurması…
Off, bir başkadır motorla yolculuk yapmak.
“Fazla jetonu olan var mı” |
Kadir’in evine vardık; kapı açıldığında bizi sıcak bir tebessümle karşıladı. Ne de olsa eski dostluklar bir başka! İçeri adım atar atmaz koyu bir maç sohbetine daldık. Erhan mı? Her zamanki gibi o bohem tarzıyla, esprili bir şekilde olaya dahil oldu. Kadir ile şakalaşmaları, ortamı daha da keyifli hale getirdi. Sanki bir stand-up gösterisi izliyoruz. Gözümüzden yaş gelene kadar güldük.
Derken, konu döndü dolaştı, en sevdiğimiz eski dost Tekken’e geldi. O PS5’i açtığımızda, sanki yıllar öncesine, gençlik yıllarımıza döndük. Herkesin bir favori karakteri var tabi. Kadir’in iddialı hareketleri, Erhan’ın hiç bitmeyen kendine güveni… Ama ne yalan söyleyeyim, galibiyetler bir Özkan’a, bir Kadir’e, bir bana derken, turnuvanın kazananı tabii ki dostluk oldu. Bu cümleyi söylemeden bir dost buluşması biter mi?
Sanmam!
Gece son bulduğunda, Kadir ile vedalaşıp motorlarımıza atladık. Ama eve dönmeden önce İstanbul’un gece ışıkları altında kısa bir tur atmasak olmazdı. Hani o yollar, insanın aklını alır ya… Şehrin o büyüsüyle evlerimize döndük. Böyle bir akşamı başka ne güzelleştirir ki?
Uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim. Bazen basit şeyler yetiyor insana: Dostlar, biraz şaka, biraz oyun, biraz da PS5. Bir dahaki buluşmayı şimdiden beklemeye başladık bile!
0 Yorum:
Yorum Gönder
Teşekkürler