23 Eylül 2024 Pazartesi

Androgoji

Androgoji: Yetişkin Eğitimine Dair Düşüncelerim

Yetişkin eğitimine dair düşünmeye başladığımda, karşıma sık sık “androgoji” kavramı çıkıyor. Bu kelime, aslında yetişkin eğitiminin temel dinamiklerini açıklayan bir disiplini ifade ediyor. Peki, nedir bu androgoji? Nasıl bir öğrenme modelini içerir ve neden önemlidir? Eğitim denilince aklımıza hep çocuklar, okullar ve klasik sınıf ortamları gelir. Ancak yetişkinlerin öğrenme süreçleri çok daha farklıdır ve bu süreçleri anlamak, sağlıklı bir eğitim ortamı kurmak için hayati önem taşır.


Androgoji Nedir?

Androgoji, basit bir tanımla, yetişkin eğitimi bilimidir. Çocuk eğitimiyle ilgili olan pedagojinin bir nevi karşılığıdır. Kelimenin kökenine baktığımızda, “aner” yani erkek ve “agogos” yani lider kelimelerinin birleşiminden türediğini görüyoruz. İlk kez Alman eğitimci Alexander Kapp tarafından kullanılmıştır. Ancak bu terimi modern anlamda geliştiren kişi, Amerikalı eğitim bilimci Malcolm Knowles’tır. Knowles, pedagojiden farklı olarak, yetişkinlerin öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak için ayrı bir yaklaşım gerektiğini savunmuştur.

Pedagoji ve Androgoji Arasındaki Farklar

Pedagoji, çocuk eğitimi anlamına gelirken, androgoji yetişkinlerin eğitimine odaklanır. Çocuklar bilgiye aç, yeni şeyler öğrenmeye hazır birer boş sayfa gibiyken, yetişkinler, öğrenim süreçlerine yaşadıkları deneyimleri ve önceden edindikleri bilgileri taşırlar. Bu yüzden bir yetişkin, bir konuyu öğrenirken, o konuyla ilgili önceki deneyimlerine ve bilgilerine dayanarak bir bağ kurar. Örneğin, bir çocuk matematik problemini çözerken öğretmeninin anlattıkları üzerinden ilerlerken, yetişkin, belki de iş hayatında karşılaştığı benzer bir durumu çözümleyerek öğrenme sürecini hızlandırır. Burada deneyim devreye girer.

Androgoji, yetişkinlerin öğrenim süreçlerine deneyimlerini ve önceki bilgilerini dahil etmesini teşvik eder. Knowles’un bu konudaki teorisi oldukça basit ama bir o kadar da derindir: Yetişkinler, kendi öğrenme süreçlerini daha fazla kontrol etmek isterler. Bu kontrol isteği, öğrenmeyi daha anlamlı ve motive edici kılar. Bu sebeple, yetişkin eğitiminde öğretmen merkezli değil, öğrenci merkezli bir yaklaşım gereklidir.

Yetişkin Eğitiminin Temel İlkeleri

Yetişkin eğitimi söz konusu olduğunda birkaç temel prensip öne çıkar. Knowles’un teorisi, yetişkin öğreniminin şu ilkeler üzerine kurulu olduğunu belirtir:

1. İhtiyaçlar ve Beklentiler: Yetişkinler, belirli bir konuda öğrenme gereksinimi duyduklarında bu öğrenme sürecine girerler. Onlar için öğrenme, belirli bir amaç için yapılır, sadece bilgi edinmek için değil. Örneğin, iş hayatında yeni bir yetkinlik kazanmak ya da kişisel gelişim alanında ilerlemek amacıyla eğitim alırlar.

2. Deneyimlerin Önemi: Yetişkinler, öğrenirken geçmiş deneyimlerine dayanırlar. Bu yüzden, bir yetişkin eğitim ortamında öğrendiklerini, daha önce yaşadıklarıyla kıyaslayarak daha iyi kavrar. Bu, onların eleştirel düşünme becerilerini de geliştirir.

3. Özerklik ve Kendi Kendine Öğrenme: Yetişkinler, kendi öğrenme süreçlerini kontrol etmeyi ve sorumluluk almayı severler. Bir yetişkine neyi nasıl öğrenmesi gerektiğini dikte etmek yerine, ona rehberlik etmek daha etkili bir eğitim modelidir.

4. Hedef Odaklılık: Yetişkinler, öğrenme sürecinde bir hedef ararlar. Eğer öğrenmenin sonunda ne kazanacaklarını bilmezlerse, öğrenme motivasyonları düşebilir. Bu yüzden, yetişkin eğitiminde eğitim içeriğinin somut faydalar sunması önemlidir.

5. İçsel Motivasyon: Yetişkinler, genellikle dış baskılarla değil, içsel motivasyonla öğrenirler. Kendi istek ve ihtiyaçları doğrultusunda bir konuya yöneldiklerinde, öğrenme süreçleri çok daha verimli olur.

Androgoji’nin Uygulama Alanları

Androgoji, sadece akademik eğitimle sınırlı bir kavram değildir. İş dünyasından kişisel gelişim seminerlerine, teknik eğitimlerden sosyal becerilere kadar birçok alanda yetişkin eğitimi önemli bir rol oynar. Bir işyerinde verilen eğitimler de androgojiye dayanır. Örneğin, bir firmada çalışanların yeni bir teknoloji hakkında eğitim aldığını düşünelim. Bu eğitimde, çalışanlar önceki bilgi ve deneyimlerini kullanarak, öğrenme sürecini hızlandırır ve daha verimli hale getirir.

Aynı şekilde, kişisel gelişim seminerlerinde de benzer bir durum söz konusudur. İnsanlar, kendilerini geliştirmek amacıyla belirli bir seminer ya da eğitime katılırlar. Burada da eğitmenin, katılımcıların önceki deneyimlerini dikkate alarak, onlara rehberlik etmesi önemlidir.

Androgoji, modern dünyada her geçen gün daha da önem kazanan bir kavram. Yetişkinlerin öğrenme süreçleri, geleneksel eğitim modellerinden oldukça farklıdır ve bu farklılıkları anlamadan sağlıklı bir eğitim ortamı oluşturmak mümkün değildir. Androgoji, bireylerin hayat boyu öğrenme süreçlerine katkı sağlayan bir model sunar. Yetişkinlerin ihtiyaçlarına ve deneyimlerine dayalı bu model, onları daha bağımsız, motive ve etkin öğreniciler haline getirir.

Eğitim sürecine baktığımızda, hepimizin birer yetişkin olarak öğrenmeye devam ettiğini unutmamak gerekir. Belki bir işyerinde yeni bir yazılım öğreniyoruz, belki de yeni bir dil ya da sanat dalında kendimizi geliştirmek için çabalıyoruz. Her ne olursa olsun, yetişkin olarak öğrenme sürecimizi anlamak, bu süreçte daha başarılı olmamızı sağlar. Androgoji, işte tam da bu noktada devreye girer ve bize etkili öğrenme yöntemleri sunar.

Kaynaklar:


Knowles, M. S. (1970). “The Modern Practice of Adult Education: Andragogy Versus Pedagogy.” Cambridge Adult Education.

Merriam, S. B., & Bierema, L. L. (2014). “Adult Learning: Linking Theory and Practice.” Jossey-Bass.


Bu yazıyı yazarken de aslında kendi deneyimlerimden ve ilgimden yola çıktığımı fark ediyorum. Hepimiz için öğrenme hayat boyu süren bir yolculuk. Bu yolculukta daha bilinçli adımlar atmak için, yetişkin öğrenme süreçlerini daha iyi anlamak gerekiyor. Androgoji, bu anlamda hepimize rehber olabilir.

Share:

0 Yorum:

Yorum Gönder

Teşekkürler