9 Ağustos 2024 Cuma

Kurabiye canavarı Walter White

Bölüm 10: Walter White cafe

Bugün, eski dostum İlker ile buluşmaya karar verdim. Günün en güzel saatlerinden biri olan öğle vakti, sıcak bir ağustos günü ve anadolu yakasının incisi Kadıköy’de Walter White cafede :)


“Say my name.”


İlker, yaşı benden küçük olmasına rağmen, olgun tavırları ve derin bakış açısıyla her zaman hayranlık uyandıran biri olmuştur. On numara dört dörtlük bir karaktere sahip olması da cabası.Birlikte güzel bir öğle yemeği yedik. Mekanın samimi atmosferi, bizim de sohbetimize yansıyordu. (Walter White yemeklerinin dışında çayın yanında servis ettikleri nefis kurabiyeleriylede ünlüdür, mutlaka denemelisiniz)  Uzun zamandır görüşememiş olsak da sanki dün ayrılmışız gibi kaldığımız yerden devam ettik. Eski günlerden, o eski iş yerindeki anılarımızdan bahsettik. O dönemin kendine has bir büyüsü vardı. Her zorluğun arkasında bir dost omzu, her başarının ardından gelen bir tebessüm vardı.

Sohbet ilerledikçe konu, günümüz gençlerine ve onların hayallerine geldi. İlker, şimdiki gençlerin çoğu gibi yurt dışında yaşama isteği taşıyanlardan biriydi. Bu, onun için büyük bir tutku haline gelmişti. Açıkçası bu isteği anlıyorum; farklı kültürler görmek, yeni yerler keşfetmek insanı her zaman cezbedici gelir. Ancak, içimde bir ses vardı ki, ülkemizin böylesine yetenekli ve eğitimli gençlere olan ihtiyacını da görmezden gelemiyordum.Bu düşüncelerimi İlker’e de dile getirdim. Yurt dışında yaşama fikrinin ne kadar güzel bir macera olduğunu, ancak ülkemizde de yapılacak çok şeyin olduğunu anlattım. Eğitimli, vizyoner insanların bu topraklarda kalıp burayı daha ileriye taşıması gerektiğini savundum. İlker, söylediklerimi dikkatle dinledi, gözlerindeki parıltı, onun da bu konuda derin düşündüğünü gösteriyordu.

Sohbetimiz, tatlı bir melankoliyle sona erdi. İlker’in kararı ne olursa olsun, onunla her zaman gurur duyacağımı biliyorum. Bir dostun, bir kardeşin olgunlaşmasını izlemek kadar güzel bir şey var mı? Geriye sadece, ona her zaman destek olacağımı bilmesini sağlamak kaldı.

O öğleden sonra, dostlukların zaman ve mesafe tanımadığını bir kez daha anladım. Eski günlerin sıcaklığı, yeni günlerin umutlarıyla harmanlanmıştı. Hayat bir şekilde akıp gidiyor ama güzel dostluklar, kalıcı izler bırakıyor ve tabiki o nefis kurabiyeler :) kendinizi kurabiye canavarı hissedersiniz.

Hadi eyvallah

Share:

0 Yorum:

Yorum Gönder

Teşekkürler