5.Bölüm: Bir bardak çaya asla hayır demeyen adam
“Hakem müsade etti diye yaşıyoruz” |
Çay demişken aklıma tanıdığım bir dostum gelir Erhan’ın hikayesi, yaşamın çalkantılı dalgaları arasında kendine özgü bir yolda ilerleyen, ilginç ve renkli bir karakterin portresi olarak aklımda belirginleşiyor.
Erhan, her zaman bohem yaşam tarzıyla dikkat çekerdi. İlk tanıştığımızda, üzerinde bir film sahnesinden fırlamış gibi görünen, renkli bir gömlek ve bol paça bir pantolon vardı. Uzun saçları ve sakalı, ona bir tür modern zaman filozofu havası katıyordu. O günlerde sık sık "Maç bitti, hakem son düdüğü çalacak" derdi. Bu sözü duyduğumda, önce anlam veremezdim. Ne zaman moralim bozulsa ya da hayatın zorluklarıyla başa çıkmakta zorlanıyor olsam, Erhan bu sözü söyleyerek beni teselli ederdi. Belki de bu söz, hayatın sonuna dair bir hatırlatmaydı, kim bilir?
Erhan’ın geçmişi de en az kendisi kadar renkliydi. Sinema sektöründe çalışmıştı ve bu alanda yaşadığı maceralar, onun en keyifli sohbet konularından biriydi. "Sinema sektörü eğlencelidir ama aynı zamanda bir cehennemdir," derdi her zaman. Setlerde devamlılık asistanı olarak çalışmıştı, yani bir sahnenin her detayıyla ilgilenir, bir kahve fincanının yanlış yerde durmasını bile engellemeye çalışırdı. "Hamallardan daha çok çalıştığımı hep söylerim," derken yüzündeki yorgun ama gururlu ifadeyi hatırlıyorum.
Bir gün, eski bir dostumuzun doğum günü partisinde, Erhan yine bir köşede oturmuş, derin düşünceler içinde motorunu inceliyordu. Yanına yaklaşıp ne düşündüğünü sordum. Gülümseyerek, "Hayat bir film seti gibi," dedi. "Biz de o setin figüranlarıyız. Her sahne için hazırlık yapıyoruz, tekrar tekrar çekim yapıyoruz ama sonuçta ne çıkacağını asla bilemiyoruz."
Bu sözleri, Erhan’ın yaşam felsefesini özetliyordu. Onunla konuşmak, sanki başka bir dünyaya adım atmaktı. Giyim tarzı da bu dünyaya aitti; renkli gömlekler, bol pantolonlar ve eski püskü şapkalar... Bu kıyafetlerin her biri, onun macera dolu ruhunu yansıtıyordu. Bohem yaşamı, onu sıradanlıktan uzak tutuyordu. Her gün yeni bir maceraydı onun için, yeni bir film sahnesi.
Erhan’ın sinema dünyasında çalıştığı yıllarda yaşadığı ilginç bir anıyı hatırlıyorum. Bir gün, önemli bir sahnenin çekiminde herkes gergin ve stresliydi. Yönetmen bağırıyor, oyuncuların morali bozuluyordu. Tam o sırada, Erhan sahneye girdi ve "Maç bitti, hakem son düdüğü çalacak," dedi. Herkes bir an durdu ve ardından kahkahalarla gülmeye başladı. Bu basit söz, o anın tüm gerginliğini yok etmişti. Erhan’ın bu sözü, o anın kahramanı olmuştu.
Erhan, hayattan bıkmış gibi görünse de, içinde derin duygular barındıran bir insandı. Sigara içmez, bohem yaşamını yansıtan klasik bir motor kullanırdı. Onunla geçirilen her an, hayatın küçük ama değerli anlarıydı. Erhan’ın hikayesi, onunla geçen her anın ve her sohbetin, hayata dair derin bir anlam taşıdığını hatırlatıyor.
Ve onun hikayesi daha yeni başlıyor…
0 Yorum:
Yorum Gönder
Teşekkürler